Jan 18, 2010

Jam tari tari tari tari tari tari tari tari tari tam...

Bir yerlerde bir gürgene dil olan bir yazar, çoooook uzak başka bir yerde, kuşların terkettiği bir ağacı düşünerek onun için ağlayan bir çocuğun şiirini yazan bir şair var. O şiiri bu nefis melodiyle bütünleyip pamucacık bir sesle dillendiren bir adam da var ne güzel.Hayat mutlandırıyor beni...
O çocuğun annesi var sevgisiyle çocuğun kanatlarını bağlayan. O sevgiye pervane bir çocuk var. Çocuğun düşü var içinde ağaca şarkısını söylediği
ve üzüntü ve muz kabuğu var...
Ben varım bir yanda, günlerdir bu şarkıyı dinleyen...

Şarkının orjinali Jiddishe'çe ve fakat ben Almancasını anlayabildiğim için onu yazdım.
Şahane...



Şarkı Jtzhak Manger tarafından 1938'de yazılmış. Ayrıntılı bilgi için bkz. şu pdf'in 27. sayfası: Osteuropa - Jiddische Literatur:

Bei dem Weg steht ein Baum,
er steht gekrümmt.
Alle Vogel des Baumes
sind weggeflogen

Drei nach Westen, drei nach Osten
und der Rest nach Süden.
Und der Baum allein zurückgelassen
ist dem Sturm ausgesetzt.

Sag ich zu der Mutter: “Höre,
du sollst mich nicht hindern,
ich will, Mutter, eins und zwei,
bald ein Vogel werden.

Ich will auf dem Baum sitzen
und ihn in den Schlaf wiegen
den Winter über zum Trost
mit einer schönen Melodie.

Sagt die Mutter: „Kind, nicht“
und sie weint, mit Tränen.
„Du kannst – Gott bewahre!- auf dem Baum
mir erfrieren.“

Sag ich: „Mutter, es ist schade,
um deine schönen Augen“
und ehe was, und ehe wenn,
bin ich schon ein Vogel.

Weint die Mutter: „Isaak, du Krone,
nimm, um Gottes Willen,
nimm wenigstens einen kleinen Schal mit,
du sollst dich nicht verkühlen.

Die Galoschen nimm mit dir,
es ist ein bitterer Winter –
und die Pelzmütze setz auf,
weh und leid ist mir.

Und die Winterweste nimm,
zieh sie an, du Narr,
wenn du nicht Gast
bei den Toten sein willst.“

Ich heb die Flügel. Es ist mir schwer.
Zu viel, zu viele Sachen,
hat die Mutter angezogen
dem Vöglein, dem schwachen.

Ich schau traurig hinein,
In die Augen der Mutter.
Ihre Liebe hat es nicht zugelassen,
dass ich ein Vogel werde.

Jan 4, 2010

Peki sonra?

Sonracığıma sevgili çevrem, iki yıldır askıya aldığım işlerimi askıdan indirdim.
Yeni bir kurumla daha anlaşıp iş yükümü 2,5 kat artırdım. Üstelik bu kez yayın işi de yapacağımızdan evdeki saatlerimi de (soru yazıp düzeltme yaparak geçirmek zorunda kalacağımdan) ambargo altına aldırmış oldum.


İyi oldu. Tembelleşmiştim çok.
 Boş zamanlarımı çar-çur eder oldum. Tv izler, çene çalar, alışverişe sarar oldum. Bol bol kitap okuduğum halde bloga kitaplarla ilgili minik notlar düşmeye üşenir oldum. Seçilmiş birbirinden güzel filmler izleyerek başlayıp, bulduğum her filmi izler hale geldim. Bütün o zaman genişliğinin içinde gitar derslerine, platese, okuma klübüne, sevdiğim insanlara zaman ayıramaz, saçmasapan bir döngünün içinde debelenir oldum.

Aradabir yaparım bunu, tembellik şansı tanırım kendime, üstüme gitmem. Bakalım ne yapacak diye beklerim sabırla kendimi. Beynim soğusun isterim. Soğuyunca, dalarım işin gücün içine. Yaptığım iş de yeterince müsait olduğundan insanın bedenini de beyinini de sömürmeye, posam çıkana kadar çalışırım.
 Sonra yine rölanti...

Güzel dinlendim. Altı aydır tembelim. Şimdi yükü sırtlanabilir, haziran sonuna kadar son sürat koşabilirim.