Mar 1, 2009

gölgesizler...


Beklenen Şubat Akşamı geldi ve ben de sinema koltuğuna yerleşip günlerdir heyecanla beklediğim filmi izledim:) Oh be iyi ki de gitmişim...
Başlangıçta, filmi gerçekten beğeniyor muyum yoksa çok beğendiğim bir kitabı anımsamanın hazzını mı yaşıyorum, ayırmak zor oldu benim için. Kararı vermek ertesi günün akşamına kaldı ve filmin de tıpkı kitap gibi zamanla sindirilebiliyor olmasını başarısına yordum.

Gerçekle hayalin birbirine karıştığı filmde, zaman zaman göze batan aşırı teatral ifadeler, filmdeki durgun ve kimi iç sıkan haller kitapta tasvir edilen atmosferi yakalamış. Genel olarak kitaba sadık ta kalınmış ki kitabı okuyanların hoşlanacağını düşündüğüm bir tad bu. Çünkü kitapta son derece başarıyla ve bütün ayrıntılarıyla anlatılan olay örgüleri, akıl karışıklıkları, iç karmaşalarının nasıl sinemaya aktarılacağı benim için bir muammaydı.
Filmde anlatımı güçlendiren teknikler son derece yerli yerinde kullanılmış. İyi bir kadro iyi oyunculuklar.

Konu...Konu, benim bu güne kadar Türk Sinemasında bir örneğini daha görmediğim derinlikte.


(Not: uzun bir toplantı sonrasıdır, yorgunumdur demeden bana eşlik eden, heyecanıma ortak olan canımcıma 10017 kez teşekkürler:)

3 comments:

NOTografik Hafızam said...

ya ablacim benim filmden sonra hissettigim pismanlik sence kitabi okumamdan mi kaynaklaniyor.. ?

daryal said...

Bilemem...Sinemacı olan sensin:) belki de gerçekten film o kadar da iyi değildir. Eğer öyle ise, bu konuda ikna edilmek isterim;)

Bu arada; kitaba ya da yazara sadakat duygun çalışıyor olmasın?

daryal said...
This comment has been removed by the author.