Postmodern edebiyatın saçı başı birbirine dolaşmış, aklı karışmış, ruhu sıkışmış eserlerini okuyordum nicedir. Yorulmuşum...
"Yoruldum" bunlardan dedim Günay'a. "Saatleri Ayarlama Enstütüsü" dedi.
İlk iki sayfada "Allahım!!! dedim ben bu Osmanlıcayla başa çıkamam, elde sözlükle de bir senede bitmez bu kitap."
Bitti, sevgili çevrem hem de su gibi aktı gitti... Üstelik eğlenceli, hani aradabir Oğuz Atay'ı andıran cinsten.
Sözlüğe filan da ihtiyacım olmadı zaten, bilinç altımın bildiği Osmanlıca yetti bana.
Kitap, Kemal Sunal filmlerine konu olacak cinsten, ironik ülkem gerçekleri...
Okunsun elbet...
8 comments:
Her ne kadar "delhiz" vakası ile güvenilirliğim sarsılmış olsa da başlığın "Tampınar" değil "Tanpınar" olması gerektiğinde iddalıyım ;)
Aaaa Tampınar ayzmışım gerçeten ::)
Üstelik yazının kalıcığı çamura yatmamı da engelliyor.Teşekkür ettim ve düzelttim hemen:)
düzelmemiiiiiş... :p
İşte bak, ben doğru yazıyorum ama bloogger yanlış kaydediyor :P
Arada 33 yaş olduğundan Oğuz Atay Tanpınar'ı andırıyor olsa gerekmez mi?
Yeter üleeeennnnn!!! Anlaşmalı mısınız, "şu Derya bi yazı yazsa da hataları bulup düzeltsek" diye topluca pusuya mı yattınız?... Yıldırdınız beni, yıldırdınız!!!
::)))
şamil başlattı! :p
ülkemdeki ironiden kusacam ağlayacağım 'ıçacam;ülkemdeki ironi edisona elektriği buldurtmazdı eminim;
Edison:"hmm,kadın elektrik düğmesini açarsa erkek bunu gömlek düğmesini açmak olarak algılar ve taciz caize yol alır" der ve ict çıkarmazdı...
sağlıcakla mutlu kal
beyazmavi dewinim mavi pervane, ne fark eder ki hepsi bu "ben";selam olsun göğe
Post a Comment