Jun 9, 2008

eski defterler...

“Ayrılık gidiş tarzındadır, yoldaki gerçekte değil.”
mevlana

Daha kaç kez ayrılacağız biz?
Bütün sorularımı cevapsız bırak, bir tek bunu söyle…
Çünkü bütün sorularımı kendim yanıtlayabilirim aslında. Bütün yanlışlarıma, yanlışlarına, eksik ve fazlalara, doğanın bütün deprem ve fırtınalarına, iklimlere, yer çekimine, savaşlara, ihanetlere,lavlara, evrime, devrime, bilime, siyasete, felsefeye, aşka, isyana, ölüme, sözcüklere, resimlere, renklere,göz yaşına, gülücüğe,
nefrete kılıflar uydurabilirim kendi başıma.

Kaç kez? Sen onu söyle bana…

Rakamlardan anlamam ben. On üzeri milyonlarca sayıyla çarpışırım
- çarpıştım da-
Yine de bir yürek kaç kez-kaça
bölünür sığmaz aklıma…

Daha kaç kez ayrılacağız biz?
Hangi ayrılığın bedeli, yol arkadaşı, son durağıdır yerimiz?

Yürek taşıyorum ben de
Yani; kalbimin de nazını çekmem lazım…
Doğumla ölüm arasında, çatlakları var hayatın. Aklım, duymasın…

Çocukluklar sızar o çatlaklardan, gençlikler sızar… Adalardan fırlatılmış okyanuslara, içinde “yardım!” yazan şişeler sızar. Sen sızarsın gün gelir, yarının sızar. Bir şarkının kahramanıdır Dona
belki sırtında kara lekeleri olan ve göğsünün çatlaklarından otlaklara süt sızan ve özgürlüğüyle sürgün Yahudiyi kıskandıran. Dona Dona Dona diyen şarkı sızar… Eski Yunanda kimseleri beğenmeyen güzeller güzeli bir oğlan Nergis. Suya düşen suretini görmeye kalkar. Ardından itiverirler karşılıksız sevmekten yorulan kızlar. Nergis’in suda cansız bedeninden tek göz bir çiçek doğar.
Kör birer kuyudur hayatın çatlakları Nergis’i suya veren kızlar da sızar..
Adem’in ikiz oğullarıdır Habil ile Kabil ve de insan neslinin ilk ölen- öldüreni. Aşk’ın bedelidir, ilk kardeş cinayeti… Ve o cinayetin sızdığı çatlaktır, aşkın da, kıskançlığın da, kardeşliğin ve ihanetin de peşi sıra gittiği… Nerden bilecek insanoğlu taşı taşa çarpmayı? Bir yiğit Nart’tır Seteney’in oğlu Sosrukoa ve ateşi tanrılardan çalıp, getirmiştir insanoğluna. Ateşin sızdığı çatlaktan, su da sızar, toprak da. Yurtsuz kalır yeryüzünde adsız Nartlar, Nartlarla sızar gider, adlar da…

Daha kaç kez ayrılacağız biz?

No comments: