Öffff... Ne kötü kitap yahu... İnce ince örülmüş gereksiz ayrıntılar, aynı gereksizlikte diyaloglar, takibi giderek zorlaşan bir insan kalabalığı, isimler, birbirini tekrar eden olaylar...
Olayların bir tiyatro oyunu sarmalında anlatılıyor olması dikkatimi epeyi cezbetmişti başlangıçta; ancak kitaptaki benzer döngülerin sıkça yineleniyor olması ilgimin kolayca dağılmasına neden oldu. Üstelik altmışına yakın yaştaki ana karakter Sarah'ın ileri yaşına rağmen pek çok genç adamı cezbedip onları hastalıklı aşk ve arzular içinde bırakmasına da ikna olmadım.
Yazar birden fazla konu ve olayı birbiri içinden geçirerek örmüş romanını ki muhtemelen ona nobeli kazandıran başarı budur, ancak bu durumdan hiç tad almadım. Bu tür kitaplar herhangi bir edebi lezzetten çok "dizi film" tadı bırakıyor damağımda, hoşlanmıyorum.
Doris Lessing'in klasik kadın yazar hastalıklarının tümüne sahip olduğunu düşünüyorum, bir ikinci kitabını okuyasım yok.(Doris benim için bitmiştir daha da okumam, diyesim geldi, dedim netekim:)
yeni kitap: 1939.. ya da öyle bir yıl
yazar:Nicholas Seare
Yayın evi: e yayınları
1 comment:
Doris Lessing'in Altın Defter'ini şiddetle tavsiye ederim.Belki de yanlış kitaptan başladınız Doris'i okumaya.
Post a Comment