Feb 17, 2009

öpmim şekerim, aralık basması oldum , bulaşmasın:)


ÖSS öğrencilerinde olur. Aralık-Ocak aylarına denk gelir daha çok, bu nedenle "Aralık Basması' diyorum ben bu duruma. Dönemin yorgunluğuyla beraber soğuk ve kapalı havaların, kazakların, hırkaların, botların, montların altında ezilip kalırlar. Yarı öğrenilmiş fakat henüz yerlerine oturmamış uçuşan bilgilerle ağılaşan kafalarına, önlerinde dağ gibi yığılı bir öğrenilecekler listesi'nin kaygısı da eklenince, taşınamaz hale gelir o kafa. Gülmeye, konuşmaya üşenmeye başlarlar. Alışkanlık üzere soru sorar fakat cevabı boş gözlerle dinlemeye başlarlar. Bazen ben de onlar gibi bir tek kelime daha eklesem patlayacak sanırım kafaları, patlayıp ortalığı yemyeşil pis kokulu bir sıvıya bulayacak...

İşte ben de öyle oldum... Geç kalmış bir Aralık Basması. Beynimin çalışma hızı yavaşlamış, bu nedenle artık hiç birşey öğrenemezmişim gibi geliyor bana. Gitar hocam kızgın tembelliğimden ötürü, kitap klübü beklemede, canımcım ayaküstü uyuklamalarıma şaşkın, ne film izleyesim, ne biryere gidesim, ne okuyasım, ne yazasım var... Yazmak dedim de, bloğum da uykuda bu arada:) Bu şartlar altında eşle
dostla görüşesim de gelmiyor ne yalan sölliyim, miskinlik ağır basıyor her durumda.
Birşeyler yapmak lazım. Bahardan medet ummak faydasız, bahar çok uzak. Bişeyler bulmam lazım, böyle bir taze kan, bir enerji, bir kımıltı... Bir düşünelim bakalım; hımmm ne yapsam...ne yapsam...

2 comments:

teberda said...

Bahar havası yaşanan bir yere gitmenizi öneririm derya hocam:)Ama çokta bahar olmasın ankardan az daha sıcak güney illerinden az daha soğuk biyer mesela:))

KLAVYEME DÖKÜLENLER said...

Ne mi yapsan?Yat valla benim yerime de yat